


 güç
güçShe has the strength to lift heavy boxes.

 Ağır kutuları kaldıracak gücü var.
Ağır kutuları kaldıracak gücü var.The quality or state of being strong; physical power or force.
He showed great strength during the competition.
 Yarışma sırasında büyük bir güç gösterdi.
Yarışma sırasında büyük bir güç gösterdi.The bridge was built to withstand great strength.
 Köprü, büyük bir güce dayanacak şekilde inşa edildi.
Köprü, büyük bir güce dayanacak şekilde inşa edildi.Her strength helped her recover quickly.
 Gücü, çabuk iyileşmesine yardımcı oldu.
Gücü, çabuk iyileşmesine yardımcı oldu.inner strength
 iç güç
iç güçphysical strength
 fiziksel güç
fiziksel güçstrength training
 güç antrenmanı
güç antrenmanıpower
force
might