Site Language: EN
rakipHe is a strong opponent of the new law.
O, yeni yasaya karşı güçlü bir rakiptir.Someone who disagrees with or fights against something, such as a policy or idea.
She faced her opponent in the final match.
Final maçında rakibiyle karşılaştı.The opponent raised valid concerns about the proposal.
Rakip, öneri hakkında geçerli endişeler dile getirdi.Many people are opponent to the changes in the school system.
Birçok insan okul sistemindeki değişikliklere karşıdır.political opponent
siyasi rakipstrong opponent
güçlü rakipfierce opponent
şiddetli rakipadversary
challenger
rival
rakipShe faced a tough opponent in the match.
Maçta zorlu bir rakiple karşılaştı.A person or group that competes against another in a game, contest, or argument.
He trained hard to beat his opponent.
Rakibini yenmek için çok çalıştı.The opponent made a surprising move.
Rakip şaşırtıcı bir hamle yaptı.They cheered for their favorite opponent.
Favori rakiplerini desteklediler.strong opponent
güçlü rakipformidable opponent
korkunç rakipdefeat an opponent
rakibi yenmekrival
competitor
adversary