Site Language: EN
dengelemekThe gains offset the losses from last year.
Kârlar geçen yılki kayıpları telafi etti.To counteract or balance the effect of something.
The extra hours worked will offset the missed deadlines.
Çalışılan fazla mesai, kaçırılan son tarihleri telafi edecek.Her savings helped to offset the unexpected expenses.
Tasarrufları, beklenmedik harcamaları dengelemeye yardımcı oldu.The discounts will offset the price increase.
İndirim, fiyat artışını telafi edecek.offset costs
maliyetleri dengelemekoffset emissions
emisyonları dengelemekoffset losses
kayıpları dengelemekcounterbalance
compensate
neutralize
DengelemeThe company received an offset for their expenses.
Şirket, masrafları için bir dengeleme aldı.A payment or amount that balances or compensates for another amount.
She received an offset for her travel costs.
Seyahat masrafları için bir dengeleme aldı.The tax offset helped reduce his bill.
Vergi dengelemesi faturasını düşürmeye yardımcı oldu.They calculated an offset for the lost revenue.
Kayıp gelir için bir dengeleme hesapladılar.tax offset
vergi dengelemesicost offset
maliyet dengelemesifinancial offset
finansal dengelemecompensation
reimbursement
balance
