Site Language: EN
toplulukThe community came together to clean the park.
Topluluk, parkı temizlemek için bir araya geldi.A group of people living in the same area or sharing common interests.
The community organized a festival.
Topluluk bir festival düzenledi.Many families in the community support each other.
Toplulukta birçok aile birbirine destek oluyor.The community center offers free classes.
Topluluk merkezi ücretsiz dersler sunuyor.local community
yerel toplulukcommunity service
topluluk hizmetionline community
çevrimiçi topluluksociety
group
neighborhood
toplulukThey felt a strong sense of community at the event.
Etkinlikte güçlü bir topluluk duygusu hissettiler.A feeling of fellowship with others due to shared interests or goals.
The neighborhood has a close-knit community.
Mahallede sıkı bir topluluk var.She joined the book club to find a sense of community.
Bir topluluk duygusu bulmak için kitap kulübüne katıldı.Volunteering helped him connect with his community.
Gönüllülük, topluluğuyla bağlantı kurmasına yardımcı oldu.sense of community
topluluk duygusulocal community
yerel toplulukcommunity service
toplum hizmetisociety
group
network
